BU SİTE NEDEN VAR???

Ülkemizin ekonomik sorunları ve işsizlik sorununa çözüm üretmek amacıyla oluşturduğum projemi sizlerle paylaşmak ve fikrinizi almak için...
TRimece Projesini öğrenmek için lütfen tıklayın...

14 Nisan 2008 Pazartesi

BOR MADENİ

"
Bor Madenlerinin bulunması, Tarihi ve Gelişimi




En yaygın bilinen türevi olan “boraks”, Araplarca “tinkal olarak da adlandırılırdı. 16. yüzyılda kullanıldığı biliniyor. Yaygın uygulama alanı bulunan boriks asit ilk kez 1702"de Homberg tarafından hazırlanmıştır. 1856"da Wöhler ve Sainte – Claire Deyille tarafından kristalin modifikasyonunda kullanılmıştır.


1850 yılında, Fransız mühendis Camile Desmazures"e İstanbul"da alçı taşından yapılmış bir heykel hediye edilmiştir. Fransız mühendis, heykel üzerinde yaptırdığı bir analiz sonucunda, heykelin yüksek oranda Boraks içerdiği anlaşılmıştır. Bu şekilde, Anadolu"da Bor madenin varlığı anlaşılmıştır.

Heykelin yapıldığı maddenin geldiği yöre ise, Balıkesir"in Susurluk ilçesinin Sultan Çayırı"dır. Desmazures sayesinde böylece Anadolu"da Pandermit adı verilen bor madenine ulaşılmış oldu. Desmazures ve ortağı Groppler bu madeni 20 yıl süreyle Avrupa ülkelerine satmışlar. Daha sonraları yine uzun yıllar boyunca Boraks madeninin Avrupa ülkelerine taşınması devam etmiştir.

Bor madeninin bulunması ile ilgili bir başka söylem vardır. Muharrem Girgin"in oğlu Selahattin Girgin, Hüsamettin Yakal"ın kardeşi Alaettin Paşa"nın yanında emir eri olarak bulunuyormuş. Paşa bir gün; “oğlum Selahattin, baban ne iş yapıyor?” demiş. Selahattin Paşa"ya “babam maden arayıcısı, heybe heybe, dağdan dereden taş topluyor.” Cevabını vermiş. Paşa bunun üzerine; “Benim kardeşim kimyager, bulduklarını getir de ona gösterelim.” demiş.

Alınan numunelerden Bor madeni olduğu anlaşılınca Hüsamettin Yakal bölgeye gelir ve 1950 yılında ilk Bor Maden Ocağı"nı açarlar.



Dünya"da Bor madeninin bulunduğu ülkeler aşağıdaki gibidir.

ABD, Şili, Arjantin, Peru, Bolivya, İtalya, Rusya, Çin, Sırbistan ve Türkiye"de Yüksek miktarda bor maden rezervleri bulunmaktadır.

Ülkemizde Bor madeni yataklarının bulunduğu maden ocakları şunlardır.

Balıkesir-Bigadiç, Sultançayır ve Susurluk, Bursa-Kestebek, Mustafa Kemalpaşa Eskişehir-Kırka-Seyitgazi, Kütahya-Emet ocaklarıdır.

ABD"de 20000 ton Bor rezervi kaldığı söylenmektedir. Bu durumda önümüzdeki birkaç yılda ABD"nin artık ithalata gideceği ve dolayısıyla Türkiye"den bu ihtiyacı karşılayabileceği belirtilmektedir. ABD"nin açıkgözlülüğü ve zorbalığı göz önüne alındığında bu madeni bi şekilde beleş duruma getirme çabalarına bundan sonra şahit olacağımız şimdiden görülmektedir.

Petrolün 30-40 yıllık ömrünün kaldığı konuşulduğuna bakılırsa geleceğin en önemli enerji kaynağının Bor madeni olduğu görülmektedir. Her ne kadar Dünya Bor madeninin %72"si Türkiye de bulunduğu ortaya atılmış ise de ABD"nin uzaydan yaptığı tespitlere göre bu gün Bor"un %94.7 si Türkiye de bulunmaktadır.

Petrolün ömrünün tamamlanmak üzere olduğu bu dönemde en geç 2020 yılında Bor madeninin enerjide, ulaşımda ve daha bir çok alanda kullanılacağı ve bu çerçevede Türkiye"nin yıldızının parlayacağı bilinmektedir.

ABD Jeoloji Kurumu ise dünya genelinde ispatlanmış bor rezervi 3.5 milyar ton olarak hesaplanırken bunun %80"inin ise Türkiye sınırları içerisinde bulunduğunu belirtmektedir. Bu nedenle yazımın başında Türkiye de bulunan Bor madeni miktarının dünya Bor madeni karşısında %72 ila % 94.7 olduğunu ifade ettim.

Türkiye 2012"den sonra pazarın tek hakimi olacakken, bu gün 400 milyon dolar seviyelerinde seyr eden hammadde ihracatından elde edeceği gelir ise 2 milyar doların üzerine çıkacak ve her yıl önemli miktarda artış söz konusu olacaktır.

Dünya bor pazarında bor madeni için her hangi bir borsa yoktur. Uluslar arası arenada bor fiyatlarını belirlemede US Broks ve eti Holding belirleyici durumundadır. 1978 yılına kadar bu pazarın tek hakimi US Broks firmasıydı, ancak 1978 yılında Eti Holding"in kurulması ile bu pay ikiye bölünmüş oldu. Hatta bu tarihe kadar Bor madeni fiyatını belirlemede en önemli faktör US Broks firmasıydı. Bu nedenle Broks fiyatları 50-60 bin dolar civarlarındaydı. Eti Holding"in kurulması ile bu fiyat 300 bin dolara fırlamıştır.



US Broks firmasının yeniden dünya çapında Bor madeni üzerindeki hakimiyetini eline geçirebilmek için IMF"nin desteğini almış görünüyor. Çünkü Eti Holding"i özelleştirme kapsamına aldırmadaki ısrarı bunu göstermiştir. Gerçi hemen hemen bir çok alanda ülkemizde özelleştirmeye gidilmişken Eti Holding"in de bu çerçevede özelleştirilmesine de normal denilebilir. Ancak dünyanın dikkatle izlediği bu madeni daha işlemeden başkalarına kaptırılma oyunları karşısında uyanık olunması gerektiğini düşünüyorum.

Türkiye"deki bor madenleri, ki dünya rezervlerin farklı araştırmalara göre %72 ila %94 arasında dünyanın en büyük bor bileşiğine sahip olduğu biliniyor. Gelecekte bu alanda önemli ölçüde söz sahibi olacağı kesin olan ülkemizde bu maden Eti Maden tarafından işletilmektedir.

En az 800-1000 seneye yakın süreyle tüm dünyanın Bor ihtiyacını karşılayacak miktarda ülkemizde Bor madeni vardır. Türkiye"deki Bor rezervi miktarının 2.5 milyar tondan aşkın olduğu söylenmektedir.

ETİ Holding Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü geçtiğimiz 2007 yılı Bor madenini son ihraç ettiği ülkeler arasında Arjantin, Avustralya, Bangladeş, Brezilya, Bulgaristan, Kamerun, Kanada, Çin, Mısır, İngiltere, Finlandiya, Fransa, Yunanistan, Hindistan, Endonezya, İran, Irak, İsrail, İtalya, Litvanya, Lübnan, Makedonya,Malezya, Mali, Moldova, Hollanda, Yeni Zelanda, Pakistan, Yemen, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, Suudi Arabistan, Senegal, Sırbistan, Slovekya, Slovenya, GÜNEY Afrika, İspanya, Sri Lanka, İsviçre Suriye, Tunus, Ukrayna, Birleşik Arap Emirlikleri, Özbekistan, Venezuella, Vietnam ve Arjantin bulunuyor.

Türkiye bor madeninde yaptığı hammadde ihracatı yerine işlenmiş ürünleri satarak pazarını büyütmeye çalışmaktadır. 300 bin dolardan sattığı bor hammaddesini işlenerek bor teknolojisi sayesinde 30 milyon dolara satması mümkündür.

Günümüzde bu kadar önemli bir maddene sahip olan ülkemizin ne yazık ki çağın gereği ve elindeki bu önemli maddeni kullanarak ülkesine yarar sağlanması için gerektiği teknolojiyi geliştirememiştir. Bu alana gerekli hassasiyet gösterilmemiş ve yatırım yapılmamıştır.

Bor madeninin hayvan yeminde kullanılması halinde et ve yumurta kalitesinde olumlu etkisi olduğu görülmüştür. Bor katkılı yemle beslenen tavuklarda olumlu etki yaptığı ve tavukların ağırlığında 17 grama kadar artış gösterdiği belirlenmiştir. Bu çerçevede tavuk eti üretiminde 9 bin ton artış gösterdiği görülmüştür.

Gelişmiş ülkeler Bor Madeni katkılı yaptıkları Beton Asfalt"ın kırk yıl boyunca kullanılmasına rağmen halen bozulmadığını belirten Ulaştırma Bakanı Hilmi GÜLER, oysa bizim asfaltımızın en uzun ömrü üç yıl olduğunu belirtmişti.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve Asya'nın bazı gelişmiş ülkelerinin yıllardır cam, seramik, sabun ve deterjan, tarım, metalürji, nükleer sanayi, yanmayı önleyici maddeler ve beton asfalt üretiminde kullandığı bor madeni Türkiye'de ilk olarak yollarda kullanılmaya başlandı.

Ordu'da duble yol kapsamında bulunan Ulubey yoluna bor karışımlı çimento ile elde edilen beton asfalt atıldı. Henüz deneme aşamasında olan 'bor karışımlı çimento ile elde edilen asfalt' teknolojisini geliştirmeyi hedefleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, bu madeni baraj, uçak pisti, inşaat ve yol yapımlarında kullanmayı amaçlıyor.

Bor madeninin bol miktarda çıkarıldığı Balıkesir"in Bigadiç ilçesi ve köylerinde yaşayanlardan kan örnekleri alınarak incelendiğinde zengin bor madenin bulunduğu bölgede prostat kanserinin görülme oranı diğer yerlere göre düşük olduğu görüldü.

Ankara"da düzenlenen 8. üronkoloji kongre"sinde Bor mineralinin Erkek Fertilitesi (üreme) ve Prostat Kanserine Etkisinin Belirlenmesi çalışması en iyi klinik çalışması ödülünü aldı. Yani kısacası Bor olan yerde prostat kanseri daha az olduğu tespit edilmiştir.

Bu testler hakkında bilgi veren Talha MÜEZZİNOĞLU, Bol miktarda bor madeninin yer aldığı bölgede Bor madeni doğal olarak yer altı sularına, dolayısıyla sebze ve meyvelere kolaylıkla karıştığını söylemiştir. Bu çerçevede kanserin daha mı çok, yada daha mı az olduğunun araştırıldığını ve bu araştırmaların farklı hastalık alanları ile ilgili devam edeceğini belirtmiştir.

Geçtiğimiz yıl Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan AYGÜN, bu konuya dikkatleri çekmişti. Ancak Bor madeni alanında hizmet eden kuruluşların, Dünya ve Türkiye Bor madeni rezervi ve yeteceği zaman konusunda verdiği rakamlardan farklı bilgilerin verildiği dikkatimi çekmiştir.

Her ne kadar Sayın Sinan AYGÜN"ün bazı konularda tam ve doğru bilgi sahibi olmadığı görülmekte ise de bu madenin işlenerek ihracatının yapılması halinde getirisinin büyük miktarda katlanacağı fikrinin paylaşıldığı görülmektedir.

Ayrıca petrol şeyhlerinin yerini Bor beylerinin alacağı zaman yakındır, şeklindeki sözleri bu maden"e olan umudu göstermektedir.

Bor madeninin kullanıldığı bazı alanlar şunlardır. Cam Porselen ve Seramik Sanayi, Cam yünü izolasyon sanayi, yanmaz daha doğrusu geç ısınır eşyanın imali, krem, deodorant gibi kozmetik ürünlere katılması, sabun ve deterjan sanayinin temel girdilerinden olması yapıştırıcı ve kağıt sanayi, hayvan yemi, gübre, zirai ilaç, dericilik, fotoğrafçılık, Cep telefonları, dizüstü bilgisayar bataryaları ve halen uzay mekiklerinin yakıtı olarak kullanılmaktadır. Kısacası Bor madeninin kullanıldığı 400 farklı alan ve ürün vardır.

ABD otomobil devi Chrysler, yakıt olarak Bor madeni ile çalışan, Natrium ismini verdikleri otomobil üretti. Araç ilk denemesini başarıyla yaptı. Türkiye dünya bor zengini ama, bor madenini otomobil yakıtı olarak kullanacak teknolojiye kavuşması hayaldir.

ABD"de Bor teknolojisi çok gelişmiş, az miktarda bor madeni ile gelişmiş teknoloji sayesinde çok hesaplı ve fazla iş yapılmaktadır. Amerikalılar ellerinde az miktarda kalmış Bor rezervlerini bu şekilde uzun yıllar kullanmayı hedefliyor, ancak neticede bu 20 yada 30 yılı geçmeyecek. Bilinen bu duruma rağmen umarım ki Türkiye Amerikalıların oyununa veya tuzağına düşmez. Umarım ki bu maden bir operasyona kurban gitmez.
"
ALINTIDIR.

Bu güzel yazının sahibi yazarımız Sayın Bedri ÇALLI' ya yazısını blogumda yayınlamama izin verdiği için teşekür ediyorum...

Bor madenini işlenmiş haliyle sattığımız zaman kazanacağımız rakamların oldukça yüksek olması ama işleyecek teknolojiye sahip olmamız bizi derinden üzmektedir.

Bir öneri de bulunmak istiyorum: hükümet bor madenini işlemek için gerekli sermayeyi ilan edip bir hesap açtırsın ve bor u işlediğimizde kazanımlarımızı net bir şekilde ilan etsin. Ben herkesin gerekli sermayenin toplanması için çok kısa sürede üstüne düşeni yapacağından eminim. YETER Kİ İSTENSİN!...
(Tabi toplanacak paraların gerçekten bu iş için kullanılacağından emin olduktan sonra)




2 yorum:

Adsız dedi ki...

bence addi ikanardan degil teknlojiden dolayı bor işlenememektedir.yoksa yöneticelerin bu imkanları kullanmaması diye birşey olmaz.Tabi bir de ülkemizin siyasi ve dini yönü belirliyor.Kafirler oş durmuyor.

Adsız dedi ki...

Türkiye'de Bor madenlerimizin ABD ve AB hegempnyasından kurtarılması ve gerçek Bor sanayisinin kurulması için kurulmuş olan Tire bor Hareketi Derneğin web sayfası www.tirebor.com u ziyaret etmenizi tavsiye ederim